Farmasi resmi web sitesi değildir Farmasi üye ol = http://www.farmasiint.com/default?RefGuid=71478b23-bfbc-4de7-96ca-e366560b1c80 Hem saglikli hem helal ve kaliteli urunler icin, ek iş imkanı için, farmasi kayıt için kısacası kadına dair herşey icin

Müslüman Bir Kadın Olmak

başlık etiketi

İslamda kadın

Kadın hakları

أعوذ بالله من الشيطان الرجيم , بسم الله الرحمن الرحيم

selamün aleyküm arkadaşlar.yine konumuz erkekler ve kadınlar.. anlaşılmayan bişeyler var. Ters giden.. Ne erkekler memnun hayatından ne de kadınlar; kendine yapılan muamelattan..

erkek istiyorki çalışıp gelince eşi güler yüzle,tertemiz bir evle, uyuyan ya da uslu bi çocukla, sevdiği yemekle,bakımlı ve saygılı, sevgi dolu bakışları olan bir kadınla karşılaşmak istiyor.Bunlar bana göre bi ailede huzuru sağlayan önemli unsurlar tabiiki bunlara karşı çıkmıyorum.

Kadın ise işini dışarıda bırakmış, gözü hiçbir namahreme değmeden gelmiş, kendini seven (bunu belli eden!!),en azından bi eline sağlık diyen, yemeği sevmese de Raulullah gibi eleştirmeden en azından yemeyerek bırakan, oturup yarım saat de olsa hasbihal edebileceği, günlerce evde sıkılınca hadi biraz seni hava almaya çıkarayım diye anlayış gösterecek, yorgun veya hasta olunca kadın iplerin ucu kaçınca yardım edemese bile bu evin hali ne böyle diye çemkirmeyecek eşler istiyor..(zannımca bunlar da doğru)

Gelgelelim bunları çoğumuz yapamıyor ya da bunlarla yetinemiyoruz.Peki gelelim mi huzuru bozan isteklere ve beklentilere;

Kadın diyor ki;

*Mobilyaların madelini değiştirelim...

*Bana karışamazsın istediğim yere gider istediğim arkadaşımla takılırım..

*Hiç kıyafetim yok (oysa olmayan tek şey dolaptaki boşluk)...

*Senin ailenle görüşmek zorunda değilim...

*yaptığı işleri kafaya kakma..(hz muhammed kadının yaptığı ev işini ya da çocuğu emzirmesini zorunluluk olarak değil de ikram olarak dile getirmiştir ama kızına da ev işlerini tavsiye etmiştir bunu da unutmamak lazım..

Erkek diyor ki;

*Ben izin vermeden hiçbirşey yapamazsın..

*Sanki evde napıyosun otur oturduğun yerde..

*Ben istediğim zaman istediğim yere giderim...

*Ya da geliyor telefon elinde yatana kadar eşinin yüzünü görmeden tek kelam etmeden önüne geleni yiyip yatıyor..

*Ya da boş vakitlerini ailesine ayıracağına arkadaşlarına ayırıyor...

*Ben senden izin alacak değilim..

*Ben öyle sevdiğimi söyleyemem..

*Kadına danış ama tersini yap...

PEKİ BİZDE BÖYLE DE İSLAMDA EVLİLİK NASIL ARKADAŞLAR Bİ BAKALIM MI ÖRNEKLERE;

âilenin bir araya gelmesini sağlamak maksadıyla her akşam, bütün hanımlar, Rasûlullah (s.a.s.), o gece kimin yanında geceleyecek ise, topluca oraya gelirler, sohbet ederlerdi.

Hudeybiye anlaşması, Müslümanlara çok ağır gelmişti. Kabe’ye varamadan geri döneceklerdi. Anlaşmayı yazma işinden çıkınca, Rasûlullah (s.a.s.), ashâbına: "Kalkın kurbanlarınızı kesin, sonra da tıraş olun!" buyurdu. Ancak (müşriklerle yapılan bu antlaşmadan hiç kimse memnun değildi. Bu sebeple) kimse kalkamadı. Rasûlullah (s.a.s.), emrini üç kere tekrar etti. Yine kalkan olmayınca Ümmü Seleme'nin çadırına girdi; ona halktan mâruz kaldığı bu hali anlattı. o, kendisine: "Ey Allah'ın Rasûlü! Bunu (yani halkın kurbanını kesip, tıraşını olmasını) istiyor musun? Öyleyse çık, ashaptan hiçbiriyle konuşma, deveni kes, berberini çağır, seni tıraş etsin!" dedi. Hz. Peygamber (s.a.s.) kalktı, hiç kimse ile konuşmadan bunların hepsini yaptı: Devesini kesti, berberini çağırdı, tıraş oldu. Ashâb bunları görünce kalktılar kurbanlarını kestiler, birbirlerini tıraş ettiler.

“Mü’minlerin iman bakımından en kusursuzu, ahlâkı en güzel olanıdır. Ahlâkı en güzel olanınız da kadınlarına en güzel davrananınızdır.” (Ebû Dâvud, Tirmizî, Dârimî)

Hz. Hatice (ra) hakkında nice faziletler saymıştır: "O akıllı idi, o faziletli idi, o ferâsetli idi... (bizim kültürde övülse karı ağızlı derler herhalde, adamlar eşlerine güzel söz etmeyi gururune yediremezken bi de başkasının yanında onu teltif edicek?)

“Kadın eğe kemiği gibidir, doğrultmaya kalkarsan, kırarsın. Onu bırakırsan eğri olduğu halde istifade edersin.”(bu hadis bazı kadınların zoruna gidiyor ama hani daha çağdaş bi laf var ya ben böyleyim kabu et ya da etme? işte bu hadis onun daha edeplicesi :)

Kadınlarınızı nasıl köle ya da hayvan döver gibi dövüyor, sonra da akşam olunca utanmadan, beraberce yatıyorsunuz?”

Ayrıca Hz Muhammed zevcelerini cam dan şişelere benzetirken onların bedenen ve ruhen hassasiyetine değinmiş ve bu mesabede kibar ve nazik davranılmasını teşvik etmiştir.. (yani neymiş sen de herşeye alınıyosun be deyip kapıyı vurup çıkmayacakmışız!)

İnsan, kurulu bir makine ya da robot değildir. Duyguları, düşünceleri, hisleri, belli konularda görüşleri olan ve bunların dikkate alınmasını, bunlara önem verilmesini isteyen bir varlıktır. oyle herkesin kendi hafasından plan kurup uygulayacağı biyer değil.

Evinde ailesinin işleriyle kendisi ilgilenirdi. Elbisesini mübarek elleriyle kendisi dikip yamardı. Koyunlarını kendisi sağıyor, ayakkabılarını kendisi tamir ediyordu, kendi hizmetini kendisi görüyor ve devesini de kendisi yemliyordu. Hizmetçisiyle beraber yemek yiyip hamur yoğurduğu zamanlar da olurdu. Çarşıdan aldığı malları kendisi taşır, çocuk işlerinde eşlerine yardım ederdi.( İnanır mısınız bunu okuyunca gözlerim doldu. meğerse islamı ne yanlış anlamışız. ben oğluma iş yaptırınca o kadar tepki alıyorum kii! siz de özellikle erkek anneleri benim oğlum erkektir onu yapmaz bunu yapmaz demeyin lütfen islamı iyi anlayalım iyi örnek alalım

Hayvana binmesi için yardımcı olma (demek ki kadına arabanın kapısını açıyorsa ya kadın ya da araba yenidir kaidesi yokmuş :))

.Erkeklerin hanımları üzerinde bulunan hakları olduğu gibi, hanımların da kocaları üzerinde meşrû çerçevede hakları vardır…” (Bakara Sûresi, 2/218)

“Kadınlara karşı hayırhah olun. Çünkü onlar sizin yanınızda emanet gibidirler. Onlara iyi davranmaktan başka bir hakkınız yok, yeter ki onlar açık bir çirkinlik işlemesinler.” [Tirmizi, Tefsiru Tevbe (9) 2]

Allah Resûlü (s.a.s.), bir gece bana hitaben; ‘Ya Aişe’, dedi, ‘müsaade eder misin, bu gece Rabbimle beraber olayım?' (O, Rabbiyle beraber olmak için bile hanımından müsaade isteyecek kadar incelerden ince bir insandı.) Ben, ‘Yâ Resûlallah! Seninle olmayı isterim; fakat senin istediğini daha çok isterim.’ dedim. Sonra, Allah Resûlü (s.a.s.) abdest aldı, namaza durdu, kırâatinde ‘İnne fî halkissemâvâti ve’l ardi’ âyetini okudu, okudu ve sabaha kadar gözyaşı döktü.

Evet umarım hepimiz kendimize düşen dersi alırız. aslında en iyi çözüm ne biliyor musunuz en ince ayrıntısına kadar İKİ TARAF DA kendine düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışmalı..

Tavsiyesi olan varsa yoruma yazabilirsiniz arkadaşlar belki birilerinin derdine derman olur yazdıklarımız. amacımız daha huzurlu aileler. o yüzden sözlerimizin hayırlara vesile olması dileğyle diyelim ve sizi de Alla'a emanet edelim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

@templatesyard